Önceden
bilme ve ruhlari okuma |
Önceden bilme, aziz kişiler tarafından bahsedilen uzak ya da yakın geleceği bilebilme karizmasıdır. Bu çok özel lütuf Peder Pio’da vardı. Peder Pio ayrıca, karşısındaki insanların ruhlarındaki en gizli sırları bile görebiliyordu. Bu konuda birçok tanıklık vardır. |
Bologna’lı bir hanım şöyle anlatıyor: “Annem, bir keresinde arkadaşlarıyla birlikte Peder Pio’ya gitmiş. San Giovanni Rotondo’da ulaştıklarında Peder Pio’yu sakrestiya’da bulmuşlar. (Pederlerin hazırlandıkları oda). Anneme “sen hemen eve git çünkü kocan çok hasta!” demiş. Annem çok şaşırmış, çünkü babamın sağlığı yerindeymiş. Yine de ilk vasıtayla eve gitmiş ama babamın sağlığı hala yerindeymiş. Gece olduğunda babam nefes almakta birden zorluk çekmeye başlamış ve boğazına birşey takılıyormuş. Annem onu rahatlatmaya çalışmış ama en sonunda doktor çağırmış. Gece saat onbire doğru babam hastaneye kaldırılmış ve acilen ameliyata alınmış. Cerrahlar boğazından 2 adet iris kütlesi çıkarmışlar.” Bu şekilde Peder Pio, olacakları önceden görmüş ve dualarıyla onlara yardım etmiş. |
|
Şafak vakti, Peder Pio manastır bahçesinde cemaatla ve ruhsal evlatlarıyla söyleşirken yanında mendilinin olmadığını farkeder. Oradakilerden birine anahtarı verir ve odasından mendil getirmesini ister. Adam mendili alır, ama hatıra olarak Peder Pio’nun stigmatalarını gizlemek için kullandığı yarım eldivenlerden birini de alır. Bu ruhsal emanetle eve gitmeyi planlamaktadır. Peder Pio, mendili aldıktan sonra “Teşekkür ederim ama şimdi geri dön ve çekmeceden aldın yarım eldivenimi yerine koy” der. |
Bir bayan, her akşam uyumadan önce Peder Pio’nun fotoğrafı önünde diz çöküp Allah’a dua ediyordu ve Peder Pio’nun şefaatini diliyordu. Kocası iyi bir Katolik olasına rağmen karısının bu hareketine gülüyor, dalga geçiyordu. Ona göre karısı o Peder’i çok abartıyordu. Birgün adam Peder Pio’ya bu durumu anlattı. “Karım her akşam sizin fotoğrafınız önünde diz çöküp dua ediyor” dedi. Peder Pio da şöyle cevap verdi: “Evet, biliyorum. Ya sen ne yapıyorsun? Kadıncağızın arkasından gülüyorsun”. |
Bir bey şöyle anlatır: “Sigarayı bırakmaya çalışıyordum ve bu küçük orucu
Peder Pio’ya sunmaya karar vermiştim. Yani sigarayı bırakabilmek için
ruhsal (!) ve dahiyane bir yol bulmuştum. Her akşam sigara paketini elime
alıp Peder Pio’nun fotoğrafının önüne gidiyordum ve ona içmediğim günlerin
sayısını söylüyordum. “Bak peder, bir gündür içmiyorum, bak peder iki
gündür içmiyorum” diyordum. Yaklaşık üç ay sonra Peder Pio’yu ziyarete
gittim. Ona; “Peder bak, seksenbir gündür sigara içmiyorum” dedim. O da
bana şöyle dedi: “Biliyorum, her akşam bana saydın zaten”. |
Bir otobüs sürücüsü, bir gurup turisti Gargano bölgesine getirmişti ve turistler Peder Pio’yu ziyarete gitmişlerdi. Şöför de onlarla gitmişti. Herkes günah çıkarmıştı. Peder Pio şöföre şöyle sordu: “Oğlum, sen bir takdis duası bile istemiyor musun?” Şöför, şaşırmış bir şekilden gurubun içinden ayrıldı, Peder Pio’nun önünde diz çöktü. Peder Pio, onu kutsamaktansa şöyle sordu: “Söyle bakalım, ne yaptın?” – Şöför: “Hiçbir şey Peder, hiçbir şey yapmadım. İki saat önce Sant’Angelo tepesinde günah çıkardım ve yanımdaki turistlerle ayine de katıldım”. “Ya sonra?” diye sordu Peder Pio. “Küçük dini hediyelik eşyalar aldık”. “Ama seni küfür ettiren şey hediyelik eşyalar değil, tatlılardı” dedi Peder. Gerçekten, satın aldığı tatlılar, turistlerin istediklerinden az sayıdaydı ve şöför böyle bir hata yaptığını görünce sinirlenip küfretmişti. Daha sonra Peder Pio, sözlerine söyle devam etti: “San Giovanni Rotondo’ya gelirken yolun sağ tarafından gitmeyen bir at arabacısına küfrettin ve üzdün”. Hiçbir şey yapmadığını söyleyen şöför kafası karışmış bir şekilde pişmanlık duasını söylemeye başlamıştı bile. |
Yarı İtalyan yarı İngiliz bir bayan, İtalya’ya
gelir ve Peder Pio’ya günah çıkartmak ister. Günah çıkarma kabinine girdiğinde
Peder Pio, kapıyı çarparak dışarı çıkar ve bayana “senin için müsait değilim”
der. Peder Pio neden o kadının günahlarını çıkarmamıştı? Kadın bunu hep
düşünmüştü ve bir vicdan hesaplaşması içine düşmüştü. İki hafta bekledikten
sonra kadın, çok üzgün bir şekilde tekrar Peder Pio’nun yanına gelir.
Bu kez Peder Pio onu dinleyecektir. Kadın Peder Pio’ya onu neden bu kadar
beklettiğini sorar. Peder Pio şöyle yanıt verir: “Ya sen Tanrı’yı ne kadar
çok beklettin? Sen işlediğin tüm günahlar için, İsa’ya seni kabul etmesi
için dua etmelisin. Sen, yıllar boyunca kendi yargını yedin. Kocanın ve
annenin yanında, ölümcül günah içindeyken kutsal komünyonu aldın”. Kadın
pişman olmuş bir şekilde ağlayarak günahlarının affına kavuştu ve tövbe
etmiş olmanın sevinciyle İngiltere’ye döndü. |
|
Tanrı
herşeyi görüyor ve herşeye dikkat etmeliyiz. Bu okuyacağınız olay, en
gizli düşüncelerimizin bile Tanrı tarafından bilindiğini gösteriyor. 1920
yılında Peder Pio’nun yaşadığı Kapusen manastırına bir adam gelir ve bu
adamın da niyeti, diğer birçokları gibi günahlarının affı değildi. Peder
Pio’ya günah çıkarmak istiyordu ama aslında yüreğinde pişmanlık duymuyordu.
Tövbe etmek dışında herşeyi düşünüyordu. |
San Giovanni Rotonda manastırında bekçilik yapan Peder, şöyle anlatır: “Bir gün, Pisa’lı bir tüccar, kızının iyileşmesi için dua etmesi için Peder Pio’ya gedi. Peder Pio, adama “Sen kızından daha hastasın” dedi. Tüccar “ben çok iyiyim” dediğinde “ben seni ölü görüyorum! Seni günahkar! Bir insan vicdanındaki bu kadar suçla nasıl iyi hissedebilir! En az otuziki suç görüyorum!” Bunu duyan adam şaşkına dünmüştü. Hemen günah çıkarmak için kilisenin içine gittiler. Geri döndüklerinde adam Peder Pio’nun herşeyi bildiğini, tüm suçlarını ona anlattığını söyledi!”. |
Bir Peder, bir başka Peder arkadaşının başından geçen bir olayı anlatır. Bu Peder, Peder Pio’ya günah çıkarmak için çok uzun yoldan geliyormuş. Bologna şehrinde de tren değiştirmek için çok beklemesi gerekiyormuş. Sonunda, ertesi gün Peder Pio’ya ulaşmış. Günah çıkarma sırasında tüm günahlarını anlatmış. Bitirdikten sonra Peder Pio “başka birşey daha yok mu evladım” diye sormuş. Günah çıkaran Peder uzun süre vicdan yoklaması yapmış ama bir şey bulamamış. Bunun üzerine Peder Pio anlatmaya başlamış: “Dün tren değiştirmek için Bologna’ya saat 5:00’te vardın. Çok erkendi ve kiliseler kapalıydı. Sen de bir otele gidip yattın. Günlük ayinini yapman gerekirken akşam üzeri saat 3’e kadar uyudun. Biliyorum, bunu bilerek yapmadın ama bu İsa’yı gücendiren bir sorumsuzluktu” demiş. |
Peder
Pio’ya büyük kalabalıkların akın ettiği zamanlarda, Peder Pio’yu korumak
için iki asker tahsis edilmişti. |
Çeşitli görümler bir yana, Venafro manastırında yaşayan ruhbanlar Peder Pio’yu misafir ettikleri süre boyunca değişik anlatılmaz tecrübeler yaşadılar. Peder Pio, tüm hastalığına rağmen kişilerin düşüncelerini okuyordu. Bir gün, Peder Agostino, Peder Pio’yu ziyarete gider. Peder Pio, onun için özellikle dua etmesini ister. Peder Agostino, ayin yapmak için kilisenin merdivenlerinden inerken Peder Pio için ayin sırasında özel bir dua etmeyi içinden geçirir ama ayin sırasında bunu unutur. Daha sonra Peder Pio’nun yanına gider. Peder Pio, onun için dua edip etmediğini sorar. Peder Agostino “evet, ettim” der. Peder Pio’nun cevabı şu olur. “İyi ki Tanrı merdivenlerden inerken içinden geçirdiğin dileği kabul etti”. |
Peder Pio, rahiplerin dua ettikleri bölmede diğer rahiplerle dua ederken, bir adam da sürekli, ısrarcı bir şekilde Peder Pio’yu kendisinin günahlarını çıkarması için çağırıyordu. Peder Pio, başını dua kitabından kaldırıp sakin ve gülümser bir ifade ile “bu adam yirmibeş yıl Tanrı’yı bekletti, şimdi beni beş dakika bekleyemiyor” dedi. Söylediği şeyin doğru olduğu kanıtlandı. |
Bir bayan şöyle anlatır: - “1945 yılında annem beni Peder Pio’ya götürdü.
Hem onu tanıyacaktım, hem de günah çıkartacaktım. O kadar çok insan vardı
ki… Günah çıkarma sırası bana gelene |
Biyografisi
|